24 Haziran 2013 Pazartesi

Güzel Günlere...

1 Yorum


   Yazı yazmak için bilgisayar başına oturamadığım birkaç haftalık sıkıntılı süreçten sonra nihayet bugün sizlerleyim. 

   Tadımız kaçtı, ne sohbet edesimiz var, ne keyifle kahve yudumlayasımız...Hele hele gençliği, üniversite yılları, çalışma hayatı darbelerin, kargaşanın acımasız ayakları altında örselenmiş, hırpalanmış bir neslin mensubu olarak bu olanlar şahsen benim üzerimde karabasan etkisi yaratıyor. Ben 80 ihtilali günlerini anlatan dizileri bile seyredemiyorum. O karanlık günlerin psikolojik etkisini üzerimde hissediyor, baskı ve yok sayılışın travmasının iç sıkıntılarını tekrar yaşıyorum. Artık bu kara günlerin bitmesini, ülkemizin, gençlerimizin aydınlık günlere uyanmasını diliyorum. Birbirimize karşı tahammüllü, karşısındakinin fikirlerine ve yaşam tarzına saygılı, mutedil fertler olarak Türkiye Cumhuriyeti üzerine oynanan oyunlara karşı uyanık olmalı, dost görünen düşmanlara karşı birlik, beraberliğimize sahip çıkmalıyız. Bugünleri de kazasız belasız atlatacağız inşaallah...
   Gelelim normal hayata dönme çabalarıma. Önümüzdeki üç ayı, yarım işleri tamamlama mevsimi ilan ettim. Maymun iştahlı birisiyim. Dolayısıyla birçok yarım işim var. Onları şimdiki haliyle resimledim. İlerledikçe sizlerle paylaşacağım.

   Şu anda elimdeki işim, ayıcığım. Bedenini ördüm. İçini doldurdum. Kıyafetlerini örüyorum. Nasıl yapılacağına dair açıklamayı internet üzerinden satın aldım. Ancak İngilizcenin örgü terimlerini Türkçeye çevirmek, ne kastettiğini anlamak  biraz zor oldu. Hâlâ çözemediğim yerler var ama ilerledikçe hallolacak. 


  










 Ayıcık biter bitmez torunum için işlemeye başladığım, üzerine başka işler geldiği için bitiremediğim kurdele işi battaniyeyi tamamlayacağım. Krem rengi yünlü bir kumaş üzerine ipek kurdele ile işliyorum.  Bu çiçekli pervanelerden beş tane çiçek demeti oluşacak. Daha sonra da astarlanması ve dikilmesi var. Yandaki fotografta da kızıma yapacağım patchwork amerikan servislerin bordürleri var. Onlar da yarım. Bitirilmeyi bekliyorlar.

Bir de Saba’nın battisi (battaniyesi) var. O da tamamlanıp kışa hazır olmalı ki;  hem evcilik oynarken, hem de kendisi için kullansın.
  Bu kadar yarım iş var da biten bir şeyler yok mu diye düşünebilirsiniz. Var tabii. Arkadaşımım torunu için ördüğüm yelek, hırka, patik ve şapkadan oluşan takım son bitirdiğim işim.
  Bir yandan da kızlarımın okulları için yeni dönem hazırlıkları arasında yer alan keçe objeler var. Onlar kesti, ben birleştiriyorum. Bir sonraki yazıda onları da resimleyeceğim inşaallah. Değişik zaman dilimlerinde farklı işlerle uğraşmak beni daha çok mutlu ediyor. İçinizde bana benzeyenler vardır diye tahmin ediyorum.
   Bugün için bu kadar yeter sanırım. Şekillenmeye başlayan işleri tamamlamak ve en kısa zamanda sizlerle paylaşmak üzere hoşça kalın. Sevgiler...

1 yorum :

  1. Bazen can sıkıntısı iyi işlere engeldir elinize almak istemezsiniz. Ama fotoğraflar öyle demiyor. Neslihan Hanım formunda. Hepsi birbirinden güzel işler, bunlar bitmeden yenilerinin planlandığını da biliyorum.

    YanıtlaSil