30 Eylül 2013 Pazartesi

Bayram Hazırlıkları

1 Yorum

 Kurban bayramının yaklaştığı, güneşin bir görünüp bir kaybolmaya başladığı bu sonbahar akşamından herkese merhaba...

  Bu yazımı bayram hazırlıklarına ayırmak istiyorum. Ancak benim hazırlıktan kastettiğim temizlik, baklava, börek türü hazırlıklar değil. Bayramda sevdiklerimiz için tasarlayıp hazırlayabileceğimiz küçük hediyeler. 
   Amerikalıların bayram ve özel günlerini kutlamadaki hassasiyetleri, sundukları zengin hediye çeşitleri, elleriyle hazırladıkları alternatifler, sırf bunlar için oluşturulmuş hobi mağazaları benim gibi bir ıvır zıvır meraklısının aklını başından almaya yetmişti. Kızımla haftada bir gün mutlaka Joann'e uğrardık. Bir dalardık koca mağazaya saatlerin nasıl geçtiğini anlamazdık. Şimdi yine o günlere gittim. Amerika bizim gibi elişi meraklıları için bir malzeme cenneti. Aldığım kumaşları, kağıtları, kurdeleleri, iplikleri, dantelleri daha bitiremedim ama gidip yine valizleri doldurasım geliyor. O da olur inşaallah en kısa zamanda.
   İşte ben de hem bayramlarımızı renklendirmek, hem bir sünneti ihya etmek, hem de sevdiklerimizi sevindirmek adına bayram için güzel hediyeler hazırlayabiliriz diye düşünüyorum. Hazırladıklarımı bayramdan sonra sizlerle paylaşacağım inşaallah. Şimdilik buyrun size birkaç güzel örnek... 

Kalpten bir şeker külahı

Drajeler için güzel bir sunum

Keçeden kuşlar güzel bir hediye alternatifi olabilir.

Anahtarlık
İşlemeli bir kese

Mantar iğnelikler

Minik bir pano

Lavanta keseleri

Keçeden kalp anahtarlık
   Bu birkaç resim size fikir verebilir. Daha orjinal fikirleri sizler de üretebilirsiniz. Haydi, malzeme dolaplarımızın başına... Yapılacak çok iş var. Herkese iyi bayramlar...
Devamını Oku

17 Eylül 2013 Salı

Serin Havaları Beklerken...

Yorum Yaz

   Sıcaklar biraz da olsa etkisini kaybetmeye başladı. Sonbaharı dört gözle bekleyen biri olarak kendimi daha iyi hissediyorum. Buna bağlı olarak elişlerine de hız verdim. Siz de kışın soğuk günlerinde çayınızı veya kahvenizi yudumlarken sarınacağınız sıcacık bir battaniye örmeyi düşünür müsünüz? 

   Biliyorsunuz yarım işlerini bitirmeye çalışan biri olarak uğraşsam da yeni işler başlamaya da can atıyorum. Kendimi nasıl zor durduruyorum bir bilseniz. Resimlerle oyalanıyorum, kısmet olursa yapmak istediklerimi sıraya koyuyorum. Güzel işleri görüp incelemek de ayrı bir mutluluk. Pinterest'i bilirsiniz. Bilmeyenler için kısaca şöyle söyleyebilirim. İlgi alanlarınıza göre binlerce fotoğraf bulabileceğiniz, kendi fotoğraflarınızı yükleyebileceğiniz ve sizinle aynı ilgi alanlarına sahip kişilerle paylaşabileceğiniz bir site. Kullanıcılarının %70'i kadınlar. İşte ben de, öremesem de, Pinterest'ten derlediğim resimler arasından kışa hazırlık örgü battaniyelerden bir derleme yaptım.
   Kim bilir, belki sizi de ayartırım. Örgü sevenler kulübü olarak yaptıklarımızı biz de paylaşırız. Alın kahvenizi elinize; buyrun, örnekleri incelemeye... 
İsterseniz Pinterest  adresimden daha çok detaya ve örneğe ulaşabilirsiniz. Sevgiler...



Devamını Oku

1 Eylül 2013 Pazar

Yetişememe, yetiştirememe sendromu var mı?

Yorum Yaz

   Zamanını verimli kullanabilen, az zamanda çok şey üreten insanlara hayranım. Lütfen bana yardım edin. Zamanı yetiremiyorum. Her tavsiyeye açığım. Yapacağım işleri sıraya koyuyorum olmuyor, rahat davranayım, kendimi hırpalamayayım, yavaş yaşayayım diyorum o da olmuyor, ne yapacağımı şaşırdım. 

   Son günlerde pek bir moda olan "Tükenmişlik sendromu" var ya, merak ediyorum acaba bu benim yaşadığım da başka bir sendrom mu? Sor da öğren kardeşim, yakınında iki psikoloğun var, dediğinizi duyar gibiyim. Soramıyorum, çünkü bizim psikologlar üç günlük tatili fırsat bilip şehir dışına çıktılar. Onlar tatil yapıyorlar, ben düşünüyorum.İş çok... Haydi biraz erken kalk da zamandan kazan. Kahvaltıyı hazırla, öğleden sonra danışan gelecek, ofise gitmelisin, ipliği bittiği için yarım kalan masa örtüsünü bugün tamamlamak lazım çünkü zihnimi yoruyor artık, perşembe günü "Minik Mucizeler Akademisi"nin yeni sezon açılış ve tanıtım toplantısı var, eksikler tamamlanacak. Salı günü okula gitmem gerekiyor, sınav var, soru hazırlanacak.Daha başka bir sürü şey var, var, var... Bütün bunlar zihnimde çarpışırken ben daha bir işe girişmeden yoruluyorum.

   Bloğa sık sık yazı yazmak istiyorum ama nerdee. Evdeki işler, okuldaki işler, yuvadaki işler, sıcaklar, nem, dünyanın gidişatı, zalimler, silahlar, kimyasal gazlar bende hal bırakmadı. Verimli olmak, üretmek için moral şart. Dualarla, bu da geçer tesellileriyle bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Bitirmeye söz verdiğim yarım işlerin bir kısmı tamamlandı, fotoğrafları da çekildi, en kısa zamanda paylaşacağım. 

   Kendimi toparlamak için hayal mi kursam acaba?  Şair ne demiş?  "İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar."  Alır insanı başka diyarlara götürür ya hayaller. İşte şimdi, sakin, küçük, eski ama bakımlı bir evin arkasındaki küçük bahçedeyiz. Bir salkım söğüdün altında küçük sedirde çaylarımızı yudumlayarak elişi yapıyoruz. Yanımda sevdiğim arkadaşlarımdan biri. Evde işler bitmiş, okul tatil, kızlar danışanlarıyla, çocuklarıyla okullarında meşgul, koca işe gitmiş, akşamın yemeği hazır, hava limonata tadında, etrafta sardunyalar, ortancalar, radyoda hafiften sanat müziği şarkıları, bizde sohbet muhabbet...

   Bir iç geçiriyorum. Gerçeğe dönmek lazım. Sendromlarımızla barışıp hayatın ortasına dalmak lazım. Başka çaremiz yok.Şikayet değil inanın bu yazdıklarım, sadece durum tesbiti. Hayalim de bütün yapmak istediklerimi sırasıyla düzene koymak. Olur inşaallah bir gün. Bu arada ümidimi kaybetmiş de değilim. Bakarsınız bir gün bu hayallerim gerçek olur. O zaman yazarım size. Şimdi ilk adım olarak fotoğraflarını paylaşıyorum. Sonra kendimi, ailemi, arkadaşlarımı, sizi de yerleştireceğim içine, söz...




  






Fotoğraflar Pinterest'ten alınmıştır.


Devamını Oku